ılgaz zorlu:savaşı israil engellemeli
Türkiye'de Sabetaycılığın üstündeki gizem perdesini aralayan araştırmacı yazar Ilgaz Zorlu, kendi cemaatine ve başta İsrail olmak üzere Dünya Yahudiliğine seslendi. Zorlu, savaşın önlenememesi halinde yaşanacak olumsuzlukların ciddi bir anti-semitist dalga oluşturabileceği konusunda İsrailli yetkilileri uyardı.“Türkiye'yi çöküşe götürecek bu savaşı İsrail engellemeli”
Türkiye maalesef olası ABD saldırısına aktif olarak katılmaya zorlanmakta, henüz bir BM kararı olmamasına rağmen topraklarını bir komşu ülke aleyhine ABD için savaş üssü yapmaya itilmektedir. Yaşanan süreç artık, bir savaşı değil ABD açısından bir kan davasını ifade etmektedir. Ve bunun Türkiye ve bölge halkı için hiçbir anlamı yoktur. Bu sebeple ben Türkiye’de yaşayan Sabetayist kökenli bir Musevi vatandaş olarak sessiz kalmanın mümkün olmadığını düşünüyorum.
İçine itildiği ekonomik durum Türkiye'yi bu noktada oldukça zor bir tercih içinde bırakıyor. Yahudi dünyasının inandığının aksine Türk insanı Irak'ın vurulmasına kesinlikle karşı. Zaten yapılan anketler de bunu gösteriyor. 1991'deki savaşın 40 milyar doları aşan ve tazmin edilmeyen zararı hatırlandığında, insanlar bu savaştan da en büyük zararı Türkiye'nin göreceğini düşünerek böyle bir şeyi kesinlikle istemiyor.
İsrail ve ABD, bölgede Kürtleri ve bu grubun Kuzey Irak'taki ve Türkiye içindeki örgütlü unsurlarını Saddam'ın aleyhine kullanmaya çalışarak doğru bir iş yaptığını düşünebilir; ancak bu grubun Abdullah Öcalan'ın yakalanması olayında İsrail'e ve ABD'ye yönelik tehdit dolu açıklamaları unutulmamalı.
Süreç sonunda bölgede resmiyet kazanacak bir Kürt Devleti'nin faturasını Türk halkı ABD ve İsrail'e çıkartacaktır ki, bu dünya ve Türkiye Yahudileri ve Sabetaycıları için hiç de iyi bir gelişme olmaz.
Televizyonlarda konu ile ilgili olarak yapılan sokak röportajlarında evsiz barksız sarhoş insanlar bile amacın Saddam'ı devirmek olmayıp, petrol olduğunu söyleyebiliyor. Kamuoyunun kanaati bu yönde şekillenmiş durumda. ABD ve onun en önemli destekçisi konumundaki İsrail'in imajı bu savaş sonunda çok daha negatif durumda olacaktır. İsrail ve ABD kamuoyunu tatmin eden gerekçelerin İslam ülkelerindeki kamuoyunu tatmin etmesini beklemek çok fazla iyimserlik olacaktır. Bu açıdan baktığımızda bölgeyi yangın yerine çevirebilecek anlamsız bir savaşı, yine bundan en büyük zararla çıkabilecek İsrail engellemelidir. Onların da anlaması gerekiyor ki, Türkiye'de Saddam'ı da ve savaşı da destekleyen hemen hemen kimse yok gibi. Ben olaya Türkiye Yahudilerinin geleceği açısından yaklaşmak istiyorum. Türkiye, Osmanlı'dan beri tarih boyunca çok büyük Yahudi göçlerine sahne olmuştur. Türk insanı en zor günlerinde dahi mağdur durumdaki Yahudilere sahip çıkmış, topraklarını açmıştır. Bazılarının sürekli iddia ettiği gibi Türkiye'de antisemitizm yoktur. Alt yapısı yoktur, tarihsel gerçekliği yoktur. En azından Batı dünyasındakinden çok daha aşağı düzeydedir. Bu açıdan "bazı araştırmacıların" hazırladıkları bu yöndeki raporlara güvenmemek gerekiyor. Fakat, bunun yanında bölgede çıkacak ve yıllar boyu sürebilecek bir savaş hem dinler arası bir çatışmaya, hem de Türkiye'de istenmese de ciddi bir antisemitizme yolaçabilecektir. Bundan en çok etkilenecek olan da doğal olarak Türkiye Yahudiliği ve Sabetaycılığı olacaktır. Ben ve benim gibi düşünen Türkiyeli Sabetaycılar bu yanlış gidişe bir dur denilmesini istiyor. Yahudiler beş yüz yıl boyunca Osmanlı topraklarında ve bundan öncesinde de yine en az bir o kadar yıl da İslam medeniyeti içinde huzur içinde yaşadılar. Haçlı Seferleri sırasında Yahudileri Kudüs’ten çıkaran Hıristiyan komutanlar olmuştur, kente yeniden sokan ise Selahaddin Eyyubi’dir. Sadece bu sebeplerden dolayı iki medeniyetin birbirine karşı hareket etmesi hem tarihî bir yanlıştır ve hem de ayıptır.
Temel sorun öncelikle İsrail’deki yönetimin tutarlı bir politika izlemesidir. Büyük bir devlet olabilmek öncelikle kararlarında ilkeli davranabilmeyi gerektirir. İsrail, savaşsız çözümü zorlamalıdır. Aksi halde Dünya Yahudiliği zor durumda kaldığında sınınacağı bir Türkiye bulamayabilir. Bugüne kadar bize kucak açan Türk insanından bundan sonra aynı sıcaklığı bulamayabiliriz. İsrail'in bunu da hesaba katması gerekiyor. Çıkacak savaşın Türk halkı üzerinde meydana getireceği kötülüklerin faturası Amerika'ya ve maalesef biz Yahudilere çıkarılacaktır ki, bu bizim hiçbir şekilde istemediğimiz bir şey.
Evet Saddam gitmeli, ancak eğer ondan sonra bölge daha büyük bir kaosa girecekse bunun ne anlamı var? Eğer bu Türkiye'yi maddi ve manevi çöküntünün eşiğine getirecekse ki maalesef öyle gözüküyor bunun ne faydası var?
Dünya Yahudiliğinin Türkiye'yi zayıflatacak hiçbir şeyin içinde olmaması gerekiyor. Unutmamalıyız ki, İsrail dahil bölgedeki tüm ülkelerin üzerinde Osmanlı'nın laneti dolaşmaktadır. Osmanlı'yı oluşturan ve yıkılmasında önayak olan hiçbir topluluk bugün huzur içinde değil. Aynı şey bugün Türkiye için de geçerli. Son olarak, sürekli yinelediğim şu fikrimi yeniden ifade etmek istiyorum: Irak'taki masum insanların kanı hepimizin eline yapışacaktır ve asla unutmayalım her din için Tanrı’dan sonra gelen en mukaddes varlık insandır. Bir insanın hayatı bir metal parçasının ucunda son bulamayacak kadar değerlidir.
ilgazzorlu@turk.net
